Markeli kalesi / Markellai
Görkemli Markeli Kalesi, Karnobat kasabasının batısına 7 km mesafedeki yüksek bir tepenin üzerine inşa edilmiştir. En erken arkeolojik buluntular, topraklarının M.Ö. ilk binyıla kadar Trakyalılar tarafından mesken edindiğini göstermektedir. Daha sonra, VI. yüzyılda, buraya anıtsal bir kale inşa edildi. Kalenin içine ise üç nefli bir bazilika inşa edildi; bazilikanın yeraltında yapılan arkeolojik kazılarda, kutsal kabul edilen bir kişinin veya azizin gömüldüğü erken bir Hıristiyan mezarı olan martyrium(şehitlik) bulundu. Martyrium bazilikadan önce inşa edilmiştir.VI. yüzyılda kalenin batı eteğinde yer ve Moçuritsa nehrine giden yol surlarla güçlendirilmiştir.
Markeli, Orta Çağ'ın başlarında, VIII-IX yüzyıllarda ün yapıyor. Bu dönemde Markeli, Bizans ordusunun, Tuna Bulgar Devleti'nin ilk başkenti Pliska'ya karşı düzenlediği sayısız seferleri sırasında, bir ordu kampı haline geliyor. Markeli kalesinin eteğinde Bizans ve Bulgar Hanlığı arasında çeşitli savaşlar da yapıldı.
Bu dönemde Markeli'nin büyük önem taşımasının sebebi- konumudur. Kale, Trakya'dan başkent Pliska'ya giden en kısa yolu kapatmakta; yol, kuzeye doğru Stara Planina Dağı sırtından geçer.
IX. yüzyıld, taş kale Markeli, güçlü surlarla çevriliydi. Yaklaşık 500 dönümlük müstahkem bir alanı çevreleyen toprak dolgu duvarları ile bir tahkimat görünümüne sahipti. Bunların, Bulgar hükümdarları tarafından mı, yoksa Bizans imparatorları tarafından mı inşa edildiği tartışma konusudur.
X. yüzyılın sonunda Markeli yine bir Bizans kalesiydi. 1186'dan sonra Bulgaristan sınırları içindeydi, ancak XIII. yüzyılın başında, 1207'de Latin İmparatorluğu tarafından yıkıldı.
Markeli kalesinin kazıları sırasında, farklı çağlardan kalma, sikkeler, silahlar, pek çok seramik eşyanın yanı sıra VI. yüzyıla dayanan ve Bulgaristan'ın en eski ve son derece değerli duvar resimleri de bulunmuştur.